Ağustos 05, 2010

Rahatsız Edici Filmler- No_3

Salo or the 120 Days of Sodom

1975 yapımı kült sayılabilecek filmlerden bir tanesidir. Filmin müzikleri Ennio Morricone tarafından yapılmış, merak ettim özellikle çünkü filmin başında yazılar görüntülenirken çok tatlı bir müzik vardı, kaçırman imkansızdı. Filmle ilgili birkaç yorum okudum ve böyle hoş bir müzikle, olacağı yazan o olayları bağdaştıramadım.

Mekan: Kuzey Italya
Zaman: 1944-45 Nazi-Faşist dönemler

Kalantor 4 tane amca, bir sürü genç erkek ve kızı ince bir elemeyle seçiyorlar. Seçme sürecinde tümü anadan üryan adayları, gözleriyle muayene ediyorlar. 9ar erkek ve kızı söz konusu malikaneye kapatıyorlar.

Bu seçilenlerin uymak zorunda olduğu kurallar var, mesela dinle ilgili herşeyi kapının dışında bırakmak gibi. Ve kaçmak gibi bir şansları yok çünkü askerler kuş uçurtmuyorlar.

Bu gençlerin tutkularını max. yapmak için birkaç orta yaşlı kadın absürd ama bir o kadar da ahlaksız hikayeler anlatıyor. O kadar aptal şeyler ki ama.... Bu hikayeler anlatılırken 4 kalantor amcamız da o salonda bulunuyorlar. Kah kızlardan birini tuvalete sürükleyip onların idrar yapmalarını seyrederek ruhani tatmine ulaşırken kimi direkt olarak o an canının istediği kız ya da erkek ile cinsel ilişkiye girebiliyor. İşler yavaş yavaş insanın ağzını aaaaa diye açtırtan bir hale doğru ilerliyor. Akşam yemeğinde çırılçıplak bir biçimde servis yapan kadınlar mı dersin, yoksa domalarak kendini becerten kalantor amca mı, tuhaf yaaa....

Az da olsa o yılların psikolojik durumlarından, faşizm saçmalıklarından haberdar olmayan biri olsam kesinlikle bu filme şu yaftaları rahatlıkla yapıştırırdım: "mantıksız" "basitttt" "ıyrenç" Ve daha da sürer gider bu böyle. Bir sürü alt mesajlar ve göndermelerle dolu bir film, anlayana.

Porno filmde bile tırışkadan konu olur (bkz konulu film). İtalyanlar bu film hakkında ne düşünüyorlar acaba?

Cinsel aşağılanma, onur denen erdemin çiğnenip tükürülmesi, işkenceden tatmin olan insanlar...

Kurbanların boyunlarına tasma takılıp köpeklerin yiyecek kaplarında yemeleri, bir parça ekmeğin içine iğneler koyup tasmalı kurbana yedirilmesi ve kan revan içinde bir ağız. İnsan dışkısının gümüş kapaklı tepsilerde sunulması, suratına işenilmesinden haz alan kalantor amca, kadın kılığına girmiş artık kalantorluğundan da şüphe ettiğim kıçının kılı ağarmış amcalar...

Şiddet görüntüleri en sonda, kurallara uymayan kurbanların cezalandırılması esnasında vuku buluyor. Kızın göğsünü ve oğlanın cinsel organını mum ile yakıyorlar, oğlanın dilini kesiyorlar, gözünü oyuyorlar, kızın saç derisini kızılderili usulü bıçakla ayırmaca, çocuğun vücudunu dağlamaca, vs.

Bir daha kimse bana Salo'nun S'sini demesin. Al sana faşizm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder