Tshirt sloganının gerçeğini yaşadım bizzat. Neden bu kadar utanç verici bir şeyi paylaşıyorum bilmiyorum, fazla hikayesi olmayan sıkıcı bir insanın kendini sıradanlıktan kurtarma çabası da denebilir kanımca.
Eğlenecektim 2 güzel dj'i dinleyip, dans edecektim, yeni insanlarla tanışırdım belki, evet oldu bunların hepsi ama sadece gecenin yarısına kadarki dilimde. Sonrası mı? Hatırlamıyorum. Yemin ediyorum magazin programlarında "ibretlik" diye gösterirler beni.
Neden bu kadar karıştırdım midemi, kaç yaşıma geldim hala öğrenemedim mi ağzımla içmesini, bir genç kadının kendisini kontrol edemeyecek kadar kafayı bulması ne kadar mantıklı, o kadar hevesle hatta tabiri caizse ağzının suyu akarak beklediği Markus Schulz'un performansını yarım yamalak izlemek bana "mal" damgası vurulmasını az kılar mı falan feşmekan....
Mekandaki koltuklardan birine çöktüm, bir daha kalkamadım, taa ki taxi gelene kadar. Kızın biri vardı bana yardımcı olan, mekan çalışanı olabilirdi, neyse ki yaşadığım semti çok iyi bilen biriymiş ki beni yormadan adresi taxiciye tarif etti, bir baktım gelmişiz eve, "ne kadar tuttu" dedim, "18 lira" dedi, adama çantadan 20lik uzattım, 2 lira üstü bile verdi, acıdı halime. Halbuki ben onun yerinde olsam sarhoş karının tekinden yararlanmayı düşünebilirdim. Apartmana nasıl girdim, kapıyı açıp yatağa attım kendimi, anımsamıyorum.
Gerçekten bir yerden sonra kopuk kopuk gece, tüm gün boyunca boşlukları doldurmaya çalıştım ama şerit hasar görmüş neticede, başarılı olamadım.
Öğlen uyandım ve ilk farkettiğim şeyler, kıyafetimle yatağa girmiş olduğum ve ağzımdaki kurumuş kusmuk tadıydı. Önce ceketime ve çantama baktım. Bnm ceketimmiş, çantamda da birşey eksik değildi-ki içinde kredi kartım, param ve kimliğim vardı- Sonra ev anahtarını dün kapıda unutmadım inşallah diyerek anahtarımı aradım, başarılı:) Hiiiii yüzüklerim nerde, hah burda. Derin bir nefes verme.
Limon-tuz-soda triosuna başvurma, çabuk beni iyi et, 2 saat sonra mesaim başlayacak yalvarması. Beynimde filler sikişiyor Kamil. Ama nafile, tüm gün yaşayan ölü gibiydim, makyajsız, saçlar süpürge, özensizlik akıyordu her tarafımdan. Aynaya bakamadım hiç.
Acayipti. Kendi eğlencemin içine ettim. Şanslıydım düşündüğümde ama, gözlerimi hiç bilmediğim bir yerde, başıma kötü birşey gelmiş halde de bulabilirdim. Herşey mümkündü. Gerçekten banyomda bir kaplan, dolabımda bir bebek, ağzımda da eksik bir dişle uyansam garipsemezdim, o kadar yani. Dün gecenin rezilliğini unutana kadar bir müddet evden çıkmasam fena olmaz gibime geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder