Gerisi nerde mi bu "Rahatsız Edici Filmler" serisinin? 2010'un Haziran-Temmuz-Ağustos kayıtlarında.
Cannibal Holocaust
1980 yapımı.
Yönetmen: Riggero Duedato
Yamyamları fln çekmek üzere Green Inferno yani Amazon'a giden 4 belgeselci gençten haber alınamaması üzerine antropolojist Prof. Monroe bunları bulsun diye ardlarından gönderilir. Vardığındaysa yanına o bölgenin deneyimli rehberlerinden Chaco ve yardımcısını alır, haaa ne olur, gençlerin bir süre sonra öldüklerini anlarlar, ordan burdan eşyalarını toplaya toplaya iskelet ve kafataslarını bulurlar nihayetinde. Veletlerin başlarına ne geldiğini tam anlamaları içinse, Mr Monroe'nun yerlilerin elinde bulunan film makaralarını ele geçirip izlemesi gerekiyor.
İzleyici de dahil insan daha filmin başında yamyamlara negatif yaklaşıyor, ama o 4 belgeselciden 3'ünün-ki dördüncüsü de bayan zaten- kabiledeki kadınlardan birinin ırzına geçtiğini, sonra kabilenin bunu öğrenip kendi geleneklerine göre kadını kazığa oturtarak öldürdüklerini öğrendiğinde, ekipteki bir bayan ve bir erkeğin kendi cinsel birşemelerini koca kabilenin önünde fütursuzca gerçekleştirdiklerini, onların akşam yemeklerini çöpe attıklarını vs. gördüğünde "yeryüzünden birkaç p.ç kurusu yok olmuş ne, olcak ki" diye geçirebiliyorsun. Böyle şeyler düşündüğün için kendimi kötü hissetmeme gerek olmadığını düşünüyorum, film olmasa da tıpkı böyle reaksiyon verirdim". Doğru ya da yanlış, tartışılır.